Suçüstü Yakalanan Noel Baba ve Pandora’nın Kutusu

Akıllarının ve ahlaklarının ritmi bozulmuştu. Yine de mandacılık gibi konularda Mustafa Kemal’e akıl satmaya kalkıyorlar, iş vatan sevdasına gelince de vatan sevmenin ahlakını kimseye bırakmıyorlardı.

Bunlardan biri, adı diğer “kara”yla beraber İzmir Suikasti’ne karışan Kara Vasıf Bey’di. Mustafa Kemal’e yazdığı mektupta açıkça devletin bir şey yapamayacak kadar zayıf olduğunu, başka bir devletin koruması altına girmek gerektiğini anlatıyor ve bunun için de Amerika’yı işaret ediyordu.

Sivas Kongresi’nde de kürsüye çıkınca aynı fikirleri savundu.

Sivas Kongresi’nde dile getirilen mandacılık fikirlerine rağmen Mustafa Kemal’in tam bağımsızlık fikri kazandı. Kara Vasıf ise bilhassa Cumhuriyet Devri’nde Mustafa Kemal’e muhalefetini devam ettirdi. Bir milletin bağımsızlığını başka bir devlete devretme fikrinde yanılmış, yine de haklı çıkana düşmanlığını kesmemişti.

Bir diğer “kara” ise Kara Kemal’di.

İttihatçıların önde gelenlerinden olan Kara Kemal, “Zülüflü Kemal” olarak da tanınırdı. Enver, Talat, Cemal üçlüsünden sonraki en güçlü kişilerden biriydi. Fırkada “Büyük Efendi” olarak Talat Paşa bilinirken ona da “Küçük Efendi” dendi. Kara Kemal daima gölgede kalarak faaliyetlerini yürütmeyi tercih etti.   

Kara Vasıf gibi Kara Kemal’in de adı İzmir Suikasti’ne karıştı. Komplo başarısız olunca polisle çatışmaya girdi. Bir tavuk kümesinin arkasında intihar etti.

Kara Vasıf ise “Kara Vasıf olduğuma bin kere pişmanım!” diyerek davada ısrarla konuşmadı. Beraat etti.

Bu arada bir bilgi daha vereyim. İstanbul’un işgal edildiği günlerde Rauf Bey ve Kara Vasıf; Mustafa Kemal’in ısrarla Ankara’ya çağırmasına olumsuz yanıt vererek İngilizlere teslim olmayı tercih etmişlerdi.

Onları sürgüne gönderildikleri Malta’dan kim kurtardı?

Mustafa Kemal!

Bu anlattıklarımı kıssadan hisse misali okumanızı tavsiye ettikten sonra yolculuğumuza Karabulut’la devam edelim.

Noel Baba’nın torbasını yavaş yavaş açıyoruz.

Önce nerede kaldığımızı hatırlayalım.

29 Aralık 2011’de Uluslararası NOEL BABA BARIŞ KONSEYİ’nin genel kurulu yapıldı. “NOEL BABA BARIŞ KÖYÜ KIBRIS’TA” başlıklı ve bu sözde KONSEY tarafından yaptırıldığını düşündüğüm haberde başkanlığa Muammer KARABULUT getirilirken yönetim kurulunda Sevgi ERENEROL, Aşkın TARINÇ, Mediha ÖZPARLAK ve Murat Ali SAKAL’ın yer aldığı yazıyor.[1]

Bir Türk ve Kemalist olarak eğer benim üye olacağım bir konsey olsaydı, adı “Dede Korkut” olurdu. Adımın geçip de rahatsız olacağım bir yer hiçbir zaman olmadı. Hiçbir zaman NOEL BABA BARIŞ KONSEYİ üyesi de olmadığım için bu üyeleri ben seçmedim. Adının geçmesinden rahatsız olan veya yönetim kurulunda yer aldığını kabul etmeyen varsa sorununu Muammer Karabulut’la çözsün.

Dinlerarası diyalogun dünyadaki temsilcilerinden biri Moon tarikatının lideri Sun Myung Moon’du. Moon’un yüzsüz ve sırıtkan suratında SEVGİ ve BARIŞ maskesi vardı ama vergi kaçırmadan, dolandırıcılıktan, tacizden, tecavüzden sabıkası da vardı.

Moon’un Türkiye şubesinin FETÖ olduğunu biliyoruz. FETÖ’cülerin türlü maskeler altında faaliyetler gösterdiklerini, DİNLERARASI DİYALOG ayaklarıyla sevgi ve barış maskesi takarak DARBE, DEVLET DÜŞMANLIĞI, TECAVÜZ, SİLAHLI KUVVETLERE KOMPLO kurmak dahil her türlü ahlaksızlığı yaptıklarını da biliyoruz.

Alnında dolandırıcılığın kara lekesi parlayan bir yüz, bu lekeyi gizlemek için sevgi ve barış maskesi takacaktır. Gerçekte sevgi, barış hikayedir. Aslolan büyük bir organizasyon kurmak, her yere girip çıkmak, insanların sevdiği türden İFTİRA VE KOMPLOLAR uydurarak belli bir kitleye önderlik etmek, siyasi bağlantılar kurarak ihaleler alabilmektir.

Bizim Noel Babacılar da aynen böyledir.

Günlerdir 5G Virüs News üstünden Simon Aykut isimli bir Türk vatandaşına, KKTC’de yabancılara mülk sattığı gerekçesiyle saldırıyorlar. Simon gibi Yahudi kökenli olsun olmasın birçok Türk vatandaşı ve KKTC vatandaşı da aynı işi yapıyor. İşte bu yazıların çıkış noktası olan “Devlet, Simon’dan Korkuyor mu?” paçozluğunda sözü edilen de bu kişidir.

Kendisini Türk olarak tanımlayan Simon Aykut sonradan Türk vatandaşı olmuş biri değildir. Ailesi 600 yıldır Türkiye’de yaşayan bir Türk Yahudi’dir. Bergama doğumludur. Sahibi olduğu şirket de Platform’un iddia ettiği gibi İsrail’de değil, Türkiye’dedir. İsrail’de hiçbir zaman şirketi olmamış da. Mesela KKTC’de iş yapan Türk vatandaşı Dani de Simon’la aynı işi yapıyor. Ayrıca bunlardan başka Noyanlar İnşaat var ve bunları çoğaltabiliriz ama konumuz bu değil şimdilik.

Bu kafaya bakarsak şarkıcı LİNET’i de lanetlemeleri gerekiyor ki onun şarkılarını en çok da kendileri dinliyorlardır. MASONLARIN bir sözü ve ilkesi vardır: İSİMLER SEMBOLDÜR, HERKES BİZE HİZMET EDER!

KKTC DEVLETİ’ni yıpratmak ve mühürlenen kaçak inşaatlarına izin koparabilmek için burada Simon da KARABULUT ve avenesi için bir semboldür. Yani demem o ki Simon’un omzundan KKTC hedef alınarak rastgele ateş edilmektedir.

Simon Aykut’u yazarken insan bir şeyi daha anlıyor: Memleketin Yahudileri bile garibanmış. Öyle olmasa Muammer KARABULUT’UN başkanı olduğu ve Sevgi ERENEROL’un yönetim kurulu üyesi olduğu NOEL BABA BARIŞ KONSEYİ’nin Noel Babaları nasıl LİONS’a, LGBT savunucusu rahibeye, usulsüz çekiliş bileti sattığını itiraf eden Yahudi’ye ödül verdilerse Simon Aykut’a da ödül verirlerdi.

Ama onlar Yahudiliğin insanlarda çağrıştırdığı anlamların arkasına saklanarak inşaatta çalıştırmak için Mersin’den getirdikleri ve KKTC Devleti tarafından suçüstü yapılan kaçak işçileri, KAÇAK İNŞAAT nedeniyle Noel Baba Barış Köyü’ne vurulan mührü gizlemeye, bu da yetmiyormuş gibi üstüne sözde projeyi de Simon üzerinden devlete saldırarak devam ettirmeye çalışıyorlar.

Dolaylı yoldan şunu söylüyorlar: Yahudi Simon’a var da bize yok mu?

Yahudi olsun olmasın Simon’la aynı işi yapan bir sürü adam varken neden Simon da Simon diye tutturduklarını bir düşünün.

Bu ‘’SEVGİ’’ ve ‘’BARIŞ’’ düşkünü insanların neler yaptıklarına dair, gözlerinize inanamayacağınız BELGELERİ bir sonraki yazımda açıklayacağım. Şimdilik neleri anlatacağımızla ilgili fragman verelim.

“İster inanın ister inanmayın” ama eşine eziyet eden, kadına silah çeken paçozların, Basın Sözcüsü’nün,  GÖRME ENGELLİLLERE YARDIM adı altında vurgun yapanların, belediye başkanlığına aday olup sürekli para ticareti yapmaya çalışan şizofrenlerin, sözüm ona öğretim üyeliğinden bitcoinciliğe soyunanların, Mustafa Kemal’in askeri olmakla övünürken Türk ordusuna ve devlete ağız dolusu küfür edenlerin nasıl olup da FETÖ’CÜ cemaatlerin kucağında bir araya geldiklerini ve ne haltlar çevirdiklerini göreceksiniz!

Noel Baba Barış Köyü için Kıbrıs ve Antalya’da talep edilen yerlerin sit alanlarına nasıl denk geldiğini, Simon diye tuttururken KKTC’deki vatandaşların sözde köy projesi aleyhine eylem yaptıklarını yazacağım.

Kaçak işçi çalıştırarak, Noel Baba Derneği’nin parasını zimmetine geçirerek barış getirmeye çalışan (!) Muammer Karabulut’un bilinmeyen hikayelerini yazmaya devam edeceğim.

Noel Baba’nın torbasında daha neler neler var. Hepsini yazacağım.

Şarabınızdan bir yudum daha alın. Artık istediğiniz ilahiyi veya şarkıyı dinlemekte özgürsünüz.

Noel Baba’nın torbası yırtıldı ve Pandora’nın kutusu açıldı.


[1] https://www.lidergazete.com/noel-baba-baris-koyu-kibris-ta-amp19755.htm