Timsah Gözyaşları

Barış, ahlaklı insanların dilinde anlam kazanır. Döneklerin, kullanışlı taşeronların barıştan söz etmesi barışı lekeler.

Ülkemizde olan budur.

Aşağılık vatan haininin tişörtündeki “timsah”, güya barış için gözyaşı döken kullanışlı taşeronların simgesi oldu.

Biz buna “timsah gözyaşları” diyoruz.

Çünkü gerçekte hiçbir şey barış adına yapılmıyor.

Gerçek bir barışta ne verildiği, ne alındığı konuşulur. Bugünkü sözde barışta kimin ne verdiği, kimin ne aldığı gizleniyor.

Siyasetin dinozorları “Silah bırakanlarla omuz omuza savaşacağız.” diyor.

Basın ve medyanın borazanları “Onları topluma kazandıracağız.” diyor.

Anayasa değiştirme fetişistleri “Onlarla Türk milleti çatısında buluşacağız.” diyor.

Hepsi iktidar partisinden beslendiği için el birliğiyle düpedüz yalan söylüyor. Adına “barış” diyor, yalana barış demeyene de “faşist” diyor.

Terörist gidecek dağda yaşayacak, her türlü silahlı eğitimi alacak, Fırat Çakıroğlu örneğinde olduğu gibi bir adamı nereden ne şekilde bıçaklayacağına kadar öğrenecek, dağda isyan hâlinde yaşamanın getirdiği psikolojiyle güya topluma kazandırılacak.

Ne istiyorsunuz kardeşim bu milletten siz?

İnsanların hukuktan yana şikayet ettiği, hukukun hukuk olmaktan çıkıp prosedüre dönerek suçluların promosyon olarak tatile gönderildiği sisteme dönüştüğü bir ortamda teröristimiz mi eksikti?

Bu nasıl barış?

13 tane kadını ve çocuğu öldürüyor, serbest kalıyor, “barış” oluyor. Öyle mi?

Bu barışta Türk milletine mağlubiyet, bölücülere zafer psikolojisi aşılanıyor. Milletin psikolojisi çökertilip ihanet de her yere sıçratılırken bir de savaşın kapımızda olduğu iddia ediliyor.

Savaş kapıdayken milletin psikolojisini bozanların ihaneti, düşmanların bombalarla vereceği tahribattan daha tahrip edicidir.

Biz ne zaman AKP’nin iktidardan gitme sinyalini aldığını görsek milletçe “Savaş ve Barış” romanını okumaya başlıyoruz.

Bir yanımız “barış” oluyor, diğer yanımız “savaş”.

Tek bir suç kaydı olmayan tertemiz Türk çocuklarına “faşist katil” diye saldıran timsahlar, otuz bin insanın katilleri için gözyaşı döküyorlar.

Bundan âlâ tiyatro mu olur?

Açılım tiyatrosu bir defa gerçekleşti, o zaman trajediydi.

İkinci defa gerçekleşiyor, adı komedidir.

“Siyasi iktidarın ayakta kalabilmek için küresel güçlerle Türkiye’yi dizayn etmeye çalışması” adlı oyuna hoş geldiniz.

Kısa bir oyun…

İyi eğlenceler.