Bugünkü Siyasete Dair Kısa Bir Not

Siyaset yakın zamana kadar yalan söyleme sanatına dönmüştü. Günümüzde siyaset, insanların demokrasiye inançlarını kaybettirerek otokrasiye sürüklenmesi sanatı oldu. Her şey aşama aşama ilerliyor. En medeni memleketlerde bile demokratik gösteriler son derece profesyonel bir şekilde anarşiye sürükleniyor. Hak arayışındaki insanlar, basın, medya ve sosyal medyada ülkenin huzurunu bozmak isteyen şeytanlar şeklinde sunuluyor.

Bu, biraz da -belki sandığımızdan da fazla- kendi çevremizden haberimiz olmamasından kaynaklanıyor. Gözlerinizi kapattığınızda şeytanlar aranıza karışır. Gözlerinizi açtığınızda insanların size şeytanmış gibi baktıklarını görürsünüz.

Yalanın, talanın, her türlü tecavüzün hak sayıldığı bir zamanda artık birer günah keçisine dönersiniz.

Sol kulağınıza “Sen şeytansın, öcüsün.” diye fısıldarlar. Sağ kulağınıza yanaşanlarsa “Sen kusursuzsun, mükemmelsin, herkesin iyiliğini istiyorsun ama onlar seni sevmiyor.” diye gaz verirler. Bu da sizin egonuzu şişirir. Ancak istenmeme hissi yalnızlık ve yetersizlik duygusu yarattığında umutsuz bir mücadeleye girmiş insan psikolojisine girersiniz. Düşmanınızın her hamlesini acz içinde değerlendirirsiniz. Her saldırıda ağlarsınız, hava kapandığında bile kıyametin koptuğu ve her şeyin bittiği düşüncesine kapılırsınız.

Böylece yalnızlık hissi ağır basarsa kitleye dahil olursunuz.

Yetersizlik hissi ağır basarsa düşmanınızın safına geçersiniz.

Egonuz ağır basarsa kibrinize hoşgörü maskesi giydirir, herkese tepeden bakarsınız. O zaman da sizi her yöne çekerler.

Bir vatansever, ruhunu ve aklını her şeyden korumalıdır. Türk vatanı için savaşanlar bu konuda mutlaka Mustafa Kemal çalışmalıdır. Onu duvarlardaki resimden, bir dakikalık saygı duruşundan ibaret sayanların sevgisine ve saygısına inanamayız. Memleketin hâline bakarsak sevgimizdeki samimiyeti aklımızdaki düşüncelere aktaramadığımızı görürüz.

Demokrasi çılgınlığı yaşanan (!) neoliberal çağımızdan önce Türk milletine gerçek özgürlüğün yolunu açan insanı anlasaydık bugünkü siyasette yaşanan pek çok garabet yaşanmayacaktı. Onun idealleri, önce onun izinden gidiyormuş gibi yapanların sonra onun izinden kopmuşların dünyasına fazla geldiği için gerçekleştirilemeyecek hayaller gibi sunuldu. “Millet özgür olmalıdır.” diyenlere çokbilmişlere has cahil gülümsemesiyle karşılık verdiler.

Ayrıntılı analiz yapmayacağız.

Senaryo yazarları simülasyon yaratırlar. Son söz sahipleri geleceğe karar verirler. Mustafa Kemal, son söz sahibidir.

O, sözünü söyledi. Mustafa Kemal’in askerleri onun emrini yerine getirecektir.

“Türkiye Cumhuriyeti ilelebet payidar kalacaktır.”