Noel Baba, FETÖ ve Koçbaşları

“Onca kenti tahrip eden o kişinin egemenliğinde koçbaşı darbesiyle kale duvarları tahrip edilebilir, kulelerin yüksekliği yeraltı geçitleriyle veya gizli hendeklerle aniden yerle bir edilebilir ve siper en yüksek kalelere eşit olsun diye yükseltilebilir ama temeli sağlam olan bir ruhu sarsacak hiçbir savaş makinesi icat edilemez! İşte ben size bunu kanıtlamak için buradayım!” (Seneca)

Türkiyeden KKTCye uzanan bir soygun girişimini Demir Yolculuk’ta kaç yazıdan beri belgeleriyle, fotoğraflarıyla, arsızların kendi kaynaklarıyla anlatıyorum.

Arsız ölü taklidi yapıyor, arsızın yoldaşlarıysa günden güne kendini tüketiyor.

Kibrin her türlüsü kötüdür, en aşağısı ise budur.  

Atalarımızın bir sözünde söylediği gibi “Hırsıza kilit yok”. misali, Noel Babanın cini Karabulut da her yere sızmış.

“Noel Baba” kanunsuz ve karanlık icraatlarda tam anlamıyla bir maske ve sembol oluyor.

FETÖ’nün Koçbaşları kapıları kırmaya çalışıyor. Kapıdan giremeyecek kadar sabıkalı Karabulut da Noel Babalığa soyunup eve bacadan dalmaya çalışıyor.

Burada belki de asıl mesele, Noel Baba’nın bacadan girmesine yardım edenlerin kim olduklarıdır.

Noel Babacıların KKTCde 104 bin sterline sattıkları villaları devlete 5000 sterline satılmış gibi gösterdiklerini yazmıştım. Şimdi hem bunun hem de direktör olmadığı halde sahte belgeler hazırlayıp kendini direktör gibi göstererek devlete beyanda bulunduğunun belgesini yayımlayacağım.

“Belgede sahtecilik” yaparak devleti ve şirket ortaklarını dolandırırken hiç durmadan “sevgi, barış ve sağlık naraları atan Noel Baba’nın ibretlik belgeselidir bu.

Şimdi başlayalım.

KKTC Resmi Kabz Memurluğu ve Mukayyitlik Dairesinin 26.10.2023 tarihli “Direktörler Kurulu Onay Belgesi”nde düştüğü not aynen şu şekildedir: “Lefkoşa Kaza Mahkemesinin 1326/2020 numaralı davanın 22/07/2020 tarihli emri gereğince A.K.nin hisselerinde değişiklik yapılamaz, Muammer Karabulut, Noel Baba Barış Konseyi ve Mustafa Aksu herhangi bir işlem yapamaz.

Belgede de görüldüğü üzere Noel Baba’nın cini Karabulut, Santa Claus Peace Village LTD’in direktörü değildir.

Buna karşın ne yapmış? “Santa Claus Peace Village LTD, Direktör” sıfatıyla satış yapmış:

Belgede de görüleceği üzere ikiz villa satış maliyeti olan 104.000 sterline satışı gerçekleştiriyor.

Noel Baba’nın cini Karabulut, yine direktör sıfatını kullanarak 28.10.2019 tarihli yeni bir satış sözleşmesine imza atıyor. Sözleşmenin diğer tarafı ise eşi Nalan Karabulut!

Belgeden de anlaşılacağı üzere satış bedeli bu defa 5000 sterlin! Üstelik bu 5000 Sterlin şirketin hesabına da girdiğine dair hiçbir kayıt yok!

Sevgi, barış ve insanlık adına köy inşa edip 104.000 sterline yaptığın satışı devletine 5000 sterlin olarak gösterirsen günü gelir bu kez evlerin değil adliyenin bacasını zorlarsın.

Ve zaman, önümüzdeki sis perdesini tamamen kaldırdığında FETÖ’nün Ergenekon davasına yerleştirdiği Koçbaşları’nın ve Noel Babacıların cezaevlerine yollanmak için sıraya sokulduğunu ibretle izleyeceğiz.

Bilindik bir sözle devam ediyorum.

Bana dostunu söyle, sana kim olduğunu söyleyeyim.

Bir tarafta belgeleriyle ispatlandığı üzere kanunsuzlukları ifşa olan Noel Babacı Karabulutun FETÖ bağlantılarını, düzenlediği ‘Dinlerarası Diyalog’ etkinliklerine çağırdığı Fener Rum Kilisesi görevlilerini, Emniyette verdiği ifadenin daha başındaki kıvraklıklarını yazdım.

Diğer tarafta bırakın Hrıstiyan Türk’ü Müslüman Türk’ü de Romalı sayan, Ergenekoncular FETÖ’cülerle beraber yargılansın.” diyen, oğlunun İsrailli şirketlerle ortaklığı ifşa olan Dilipak var.

Öbür tarafta ise kendini Mehdi zanneden, 15 Temmuz’da tutuklanan ve okuldan atılan Harbiyeli öğrencilerin ailelerine umut saçarak binlerce dolar ücret talep eden, görme engelli vatandaşlarımız üzerinden bağış toplama maskesi altında milleti sömüren gizli tanıklığı, yalanları ve iftiralarıyla ünlü avukat müsvettesi var.

Başka bir tarafta ise karısına şiddet uygulayan ve elektro şok aletiyle işkence yapan, köylülere sahte bal verip arsalarını toplayan, kamuoyunun bir kısmının emekli zannettiği ama aslında askerlik gibi şerefli bir meslekten, çaldığı askeri malzemeler evinde ele geçirildiği için hırsızlıktan ve kendisi evliyken  gizli aşk yaşadığı sevgilisini gizlice video kaydedip daha sonra kadının kendisinden ayrılmasıyla “şantaj” yapması nedeniyle ki bu namussuzluğun askeri mahkemede dava konusu olmasıyla da “FETÖcüler bana böyle iftira attılar.” yalanını yayan, ordudan ihraç edilmiş olan bal porsuğu ihraç yarbay var. Bu isimleri şimdilik mahfuz tutuyorum. Ama şimdilik! Bu isimleri tüm icraatlarıyla yazacağım. Az biraz sabredin.

Tüm bu manzaranın arasında, yani türlü sahteciliğin yapıldığı Noel Baba Barış Konseyi’nde Türk Ortodoks Patrikhanesi Eski Basın Sözcüsü Sevgi Erenerol var. Türk-İslam sentezini benimseyen bir partiden milletvekili adayı olmuş bir kimse, “Biz Hristiyanız, o yüzden bizi Türk kabul etmiyorlar.” ya da “Biz Fener Kilisesi ile mücadele ettiğimiz için bizi hedef alıyorlar vb.” gibi boş söylemlerle kendisini masumlar arasına katamaz. Çünkü konu Türk Ortodoks Patrikhanesi değil, şahısların bizzat kendileridir.

Unutmadan buraya bir soru ekleyip bırakıyorum: Tek bir cemaati bile olmayan bir Patrikhane, Fener denilen fesat yuvası kilise ile nasıl ve hangi yöntemlerle, neye karşı mücadele ediyor? Gerçekten bunu biri açıklasa da öğrensek!

Soru çok açık, net ve art niyetsiz olarak burada duruyor.

Sakın ola “Mustafa Kemal böyle söylemiş, Papa Eftim bunları yapmış.” gibi söylemlerle soruyu çarpıtmaya kalkmasın kimse.

Tarih ve belgeler uydurma söz sarf eden herkesi çarpar.

NOT: Başka bir tarafa derin devletçilik oynayan bitcoinci üniversite hocasını, olmadık paraların peşinde durmaksızın koşan emekli emniyetçiyi ve diğer bit yavrularını da koymak isterdim ama yukarıda yazdıklarım kadar bile etmediler. Tabii söz verdiğim gibi onları da yazacağım. Onlar şimdilik sırasını beklesinler. Ayrım yok.