11 Eylül 2001’de New York’taki Dünya Ticaret Merkezi Kulelerine uçaklarla intihar saldırısı düzenlendi. Aynı gün Pentagon da intihar uçaklarının saldırısından nasibini aldı.

Demokrasi havarisi Batı ülkeleri hemen ertesi gün toplandı. Saldırının sorumlusunun El Kaide ve Taliban olduğu ilan edildi.

18 Eylül tarihli bir gazete haberinde “Bush Saçmaladı” deniyordu.

Zaten Bush her zaman saçmalayan, aptalca davranan biri olarak gösterildi. Zaten uç görüşleri olan herkesi her zaman aptallık veya soytarılık maskesiyle gizleyip “Ciddiye almayın.” demeye getiriyorlar. Buyrun Zelenski, buyrun Milei…

Basına göre Bush ne için saçmalamış?

Çünlü Bush, ulusal güvenlik danışmanlarıyla yaptığı toplantıdan sonra şu demeci verdi: “Terörizme karşı bu Haçlı Seferi, bu savaş zaman alacaktır. Amerikalılar sabırlı olmalıdır.”

Adam düpedüz “Haçlı Seferi” diyor, bizden olmayan bizim basın ise her zamanki gibi kediyi uyandırmamak için “Ya sen bakma ona, o salaktır.” diyor.

11 Eylül’deki saldırılar sırasında Bush’un “My Pet Goat” kitabını ters tuttuğu için de salak olduğunu söylediler. Kimileri ise bunun satanist bir ritüel olduğunu iddia etti.

Neticede zekası tartışılan bir adamın öncülüğün yeni Haçlı Seferi başladı ve 7 Ekim 2001’de Afganistan bombalandı.

Yetti mi? Yetmedi.

George Bush’un “kötülük ekseni” içinde değerlendirdiği Irak, 20 Mart 2003’te işgal edilmeye başlandı.

1,5 milyondan fazla insan öldü. En az 3 milyon çocuk yetim kaldı.

O tarihlerle bugünler arasındaki bağa gelelim.

2001 yılında Amerika, Rusya’ya ABD Anlaşmasından çekildiğini bildirdi. Bu anlaşma ABD ve SSCB arasında füzelerin kullanımını sınırlandıran bir anlaşmaydı. Start II de nükleer silahların azaltılmasını sağlıyordu.

Rusya’nın bu anlaşmanın uygulamaya konulmayacağını açıklamasından sonra Batı güdümlü medya, basın ve sivilcikler insanlığın tehlike altına girdiğini haykırıp durdular. Oysa Rusya’yı sahaya indiren de anlaşmalardan çekilmeye zorlayan da ABD ve onun güdümündeki Batı’dır.

08.08.2008’de, SSCB dağıldığı tarihten beri Gürcistan’da yuvalanan ABD bugün Ukrayna’da yaptığı gibi Gürcistan’ı da Rusya üstüne salmıştı. NATO’nun Rusya’nın dibinde görünüp durması Rusya’yı milli güvenlik alarmına geçmeye zorluyor. Gürcüler, Bush’un Haçlı Seferi’ni başlatmasından 7 yıl sonra Güney Osetya’ya müdahale etti. Rusya burada sahaya indi.

2014’e kadar Batı’nın yakın markajında olan Ukrayna da daha önceki yazılarımda anlattığım gibi Rusya’nın önüne yem olarak atıldı. Böylece AB’nin Rusya’yı tehdit olarak görmesi sağlanırken Almanya başta olmak üzere birçok Batı Avrupa ülkesinin cephaneliklerindeki mühimmatların tükenmesi gibi durumlar da bu ülkeleri tekrar Amerika’nın kucağına zorlamaya başladı. Çin karşısında ekonomik alanda da gerileme yaşayan ABD, sıvılaştırılmış doğal gaz sattığı Avrupa’yı resmen soyuyor. Avrupa, Rusya’dan daha ucuza doğal gaz alıyordu.

Ukrayna’daki savaşın ABD’ye bir diğer getirisi ise Çin’le hesaplaşma öncesi Rusya’nın olabildiğince çok alanda sahaya inmek zorunda kalmasıdır. Böylece yanına müttefik bulmakta zorlanan Amerikalı neoconlar, Rusya gibi bir askeri gücü Çin’e yardım edemeyecek duruma getirmek istiyor. Dünyada neredeyse doğrudan müdahale etmediği ülke kalmayan ABD, Ukrayna’daki savaşta Rusya’yı dünyadan tecrit etmeye kalktı.

Pabucun ne kadar pahalı olduğunu gösteren birçok şey gördük. Putin’in Riyad’ta fink atmasını bizden olmayan bizim basın elbette analiz edemez.

Batı’dan gayrısına dayatılan budur: Kendi ülkesi vurulunca (veya kendi kendini vurunca) teröre karşı uluslararası savaş ilan etme hakkına sahip olan ABD ve diğer havariler, yıllardan beri Türkiye’ye terörle mücadele etmeyip demokratik çözüm önerileri (!) sunuyorlar.

AB gelip diyor ki “Bizimle olmak istiyorsanız demokratikleşin.”

Dikkat edin: ABD’nin Haçlı Seferi başlattığı yıl, aynı zamanda silahsızlanma anlaşmalarından çekildiği yıldır. Ne var ki Rusya; Güney Osetya, Ukrayna ve Suriye’de olaya dahil olunca bütün dünyada kıyamet söylemleri başlıyor. Sanki nükleer silah anlaşmalarından çekilme hamleleri yeni başlamış gibi hareket ediliyor.

Diğer yandan…

Kötülük ekseni gelip “Direniş Ekseni” oluverdi.

Dev bir şeytan Orta Doğu’da şimdilik sıkışmış gibi görünüyor. Havarileriyle her yeri işgal eden ve güya kötülük eksenine karşı savaş açan ABD bu kez yanına sadece Birleşik Krallık’ı alabildi.

Chabad örgütünün adi zihniyeti ifşa oldukça moşiyah bekleyenlerin iğrenç oyunları da açığa çıkıyor. Daha doğrusu yıllardır yalan, komplo teorisi denilip geçilen oyunların ne kadar gerçek olduğu ve insanlığın sanal bir dünyada yaşadığı ortaya çıkıyor.

2001’de başlatılan ve adına Haçlı Seferi denen iğrenç oyunun şövalyeleri olan neoconlar, aynı yıl füze anlaşmalarından boşuna çekilmediler.

Siyonistler ve Evanjelistler moşiyahı getirmek konusunda ne kadar samimiler bilinmez. Ama dünyada kaoslar başlatıp ölümler ektikleri çok açık bir gerçektir.

Mehdi, mesih, moşiyah bekleyenlerin “kaos ittifakı” ise her şeyden daha gerçektir. Barış (!) dinlerinin sevgi pıtırcıkları Tanrı’yı kıyamete zorlamaya devam etsinler. Herkes için kopacak gerçek bir kıyametten önce kendilerine has bir kıyamet yaşayacakları kesindir.

NOT: Irak’ı işgal eden Haçlı botları evlerine sağ salim dönsün diye dua edip aynı tarihlerde diyalogçu kaos ittifakıyla bir olup kendi ordusunu derdest edenler kimlerdir?

Bay Kemal’di herhalde!

NOT: Epstein ve pedofili skandalları üstüne aklıma geldi. Çocuklar üstünden şeytani emeller güden bu kirli ağ, George Bush’u 11 Eylül’de bir okula gönderip eline çocuk kitap “My Pet Goat”ı tutuşturanlar olabilir mi?

Dünyadan habersiz sevgi pıtırcıklarına sevgilerimle.