Ukrayna – Rusya savaşından sonra Naziler gündeme geldi. Azov Taburlarının Nazi olduğu öteden beri bilinen bir şeydir. Yok Zelensky’nin kökü Yahudi imiş, bilmem ne… Olabilir. Biz de Türk oğlu Türk’üz ama bize de faşist diyorlar. Atsız’ın saçından yola çıkarak ithamlarda bulunuyorlar.

Batı dünyasının kafamızın içinde yarattığı illüzyonlardan biridir, yanlış Nazi algısı. Naziler, Avrupa’nın üstünlük zihniyetinin sadece bir parçasıydı. Bir anlamda fraksiyondu. Bugün yoklar mı? Elbette varlıklarını devam ettiriyorlar ama her şeyi Hitler’e, Nazi Partisi’ne bağlamak hatalıdır.

Şimdi Türkiye’de ulusal varlığımıza bir tehdit olarak mülteci oyunu oynanıyor. Mülteci görünümlü fırsatçıların topraklarımıza girişleri için AB resmen fonluyor, bizim yetkililer sınırdaki mayınları temizliyor. Başka türlü nasıl yıkacaklar ulus devleti? Herkes kendine müttefik arıyor. Mürteciler ensar arıyor, bölücüler ırktaş arıyor. Ensarlık da ırktaşlık da hikâye, tabi…

Türkiye’de kuvayımilliye ruhu ölmemiştir, ölmesi mümkün değildir. Millî varlığımıza yönelen her tehditte kuvvayımilliye ruhu harekete geçer. Bunu gören düşman, Ergenekon kumpaslarında olduğu gibi sinsi planlar içine giriyor.

Yakın zamanda, İstanbul’da bir yerde duvar yazıları ortaya çıktı. “Arap defol”, “Arap git” gibi yazıların bazılarının altında Nazilerin gamalı haçı var.

Siz bu gamalı haçları, Batılı etki ajanları tarafından servis edilen sözde ırkçı silahlı örgüt videolarının devamı olarak görün. Bir algı yaratmaya çalışıyorlar.

Birincisi, hiçbir Türkçü için Nazi haçı bir şey ifade etmez. Bu haçın tarihçesi Türkçülerin ilgisini çekebilir, bu ayrı bir konudur. Türkçüler için bu haç asla ortak bir simge değildir.

İkincisi, Türkçüler zeki, aklı başında kimselerdir. Bugüne kadar bölücü terör örgütünün giriştiği terör eylemlerinden sonra bile böyle bir psikolojik harp uygulanmamıştı. Batı, göç dalgasının arkasındaki planı da aslında ifşalamış oluyor çünkü bu, Türklerin bu durumdan rahatsız olacağını bildiklerinin ispatıdır.

Dikkat etmemiz gereken noktalar açıktır.

Nazilik, faşistlik, soykırım… Bunların hepsi işi sulandıran söylemlerdir. Hele “Yahu ırkçı olacağım” diyen kimselerin gazına asla gelmeyin. Olmayacaklar, günlük tepkiye göre konuşuyorlar. Gazları bitince yeniden her biri birer Mevlana olacaktır. Türkçüler uç söylemler içine girenlere karşı dikkatli olmalılar.

Orta Doğu menşeili her dine mensup milletlerden milliyetçiler, bu dinlerden önceki inanışlarına az veya çok ilgi duyarlar. Kimisi bir tercih olarak eski dinini yaşatmayı tercih eder. Kimisi din tercihini değiştirmez ama eski inancına ilgi duyar, onun simgelerini yaşatır. Naziler de Germenlerin eski pagan inançlarına büyük önem atfediyorlardı. Bu gibi durumlar milliyetçilik için çok normaldir. Buradan bir bağ kurmaya, en başta “svastika” üzerinden saldırmaya çalışacaklardır. Kimse bizim tercihimize hele eski inançlarımıza olan saygımıza karışamaz, isteyen Türkçü de bunlara inanır. Sadece psikolojik olarak buradan vuracaklarını bilerek hazırlıklı olmak gerektiğini düşünüyorum.

Gözümle görebildiğim her görüntüyü, okuduğum her şeyi çok dikkatli gözlemlerim. Sosyal medyada ise bu kadar çaba harcamaya gerek kalmadan net bir şekilde şunu fark ettim: İçi boş uç söylemler, tehlikeli ifadeler, küfürler, hakaretler fazlaca beğeni alıyor. Hele profilde gerçek mi, sahte mi olduğu bilinmeyen güzel kadın fotoğrafı varsa… O zaman o profil fenomen oluyor. Özellikle belli bir yaşın üstündeki insanlar böyle çok yoğun ilgi gösteriyorlar. İşin tuhaf tarafı, bu insanların yakışmayan hareketlerinin ceremesini gençler çekecektir. Bu tarz hesaplara karşı dikkatli olunmamalı hatta şikâyet edilmelidir. Bu hesaplar operasyon hesabı olarak açılıyor.

Kendine kimliğini gizleyen asker, istihbaratçı, devlet adamı gibi görünenlerden de uzak durun. Bunlar da operasyon hesabıdır. Bazı hesaplar katliam istendiği algısı yaratmakla görevlidir. Bazı hesaplar ordunun darbe istediği algısı yaratmaya çalışıyor. Bazı hesaplar gerçekten operasyon hesabı değil ama kullanan kişiler hayal satıp kendilerine derin devlet imajı vererek insanları aldatmaya çalışıyorlar. Bu noktalarda da dikkatli olunması gerekiyor.

Türkçüler sadece kendi hareketlerinden, kendi yoldaşlarından sorumludurlar.

Biz de Türkçüyüz…

Ucundan Türkçüyüz…

Azıcık Türkçüyüz…

Var bizim de Türkçü damarımız…

Ya Türkçüsün ya da değilsin. Bu kadar. Bu kimselerden uzak durun. Sizden büyük işler beklediğini söyleyenlerden uzak durun. “Neredesiniz ey Türkçüler” diyenlerden uzak durun. Bunlar adî zihniyetlidirler. İlk fırsatta sizi satacaklar.

Bu vatanın sahibi yalnız biz miyiz?

Üç kuruşluk adamlıklarıyla, herhangi bir hayvandan daha az işleyen beyinleriyle sizi kullanmaya çalışan kurnazlara fırsat vermeyin. Onlarla muhatap olarak onlara adamlık değeri kazandırmayın.

Başı sıkışınca “Neredesiniz Türkçüler?”

Kurtulunca “Gider misiniz Türkçüler?”

Vatanımızı savunuyoruz. Türk devletinin yıkılmasını istemiyoruz. Anayasanın ilk dört maddesine tarafız. Türk’ün yaşadığı her yerde Türk’ün hakkını savunuyoruz.

Hollywood film çekmeye devam etsin. Bırakın, foncular seyretsin.