FETÖ’cüler, Kedicikler Derken Şimdi de Noel Babacılar…
Yolculuğumuz devam ediyor.
Bilim insanlarının yaptığı araştırmalar sigara katranının kanserle ilişkisini kuvvetli bir şekilde ortaya koymaya başlayınca, büyük tütün şirketleri 1953 yılında New York Plaza Otel’de bir araya geldiler. Halkla ilişkiler dehası John Hill öncülüğünde aldıkları karara göre “Tütün Sanayisi Araştırma Komitesi”, sigaranın kanserle ilişkisini reddeden araştırmalar yapacak; büyük tütün şirketleri de bu araştırmaları yapan bilim insanlarını söyleyecekleri yalanlar için fonlayacaktı.
40 yıldan fazla bir süre milyonlarca insana yalan söylediler. Bilimsel araştırmalar sigara ve kanserin ilişkisini ortaya koyan araştırmalarda ilerleyince tütün şirketleri aleyhine açılan davalar güç kazanmaya başladı. Böylece tütün şirketleri artık yalan söylemeyi bırakmaya karar verdi. Bunun için 200 milyar doları gözden çıkarmasalardı daha büyük paralar ödeyeceklerdi.[1]
Aynı oyunlar iklim değişikliği konusunda da döndü. Pek çokları “İklim değişikliği bir yalan, büyük ailelerin oyunu!” dese de Heartland Enstitüsü’nde iklim değişikliği aleyhine yapılan çalışmaların Exxon Mobil, Koch gibi zengin şirket ve ailelerden 14,4 milyon dolar fonlandığı ortaya çıkmıştı.[2]
Korona virüsüyle ilgili de hayli komplo teorileri ortaya atıldı. Bu komplo teorileri birçok komplocunun ekmek kapısı oldu. Bağış kılıfı altında milyarlarca dolar cebe indirildi.
Abdurrahman Dilipak 5G teknolojisine “fitne” diyor, birçok hastalığa neden olabileceğini öne sürüyor. Bu gibi iddiaların birçoğu, 5G ve Korona virüsü arasında bağ kuran ve PubMed isimli ücretsiz veritabanında yayımlanan bir makaleye dayanıyor. Bilim insanlarının yoğun tepkisi üzerine makale kaldırılmış. Bu konu hakkında yapılan birkaç haberin bağlantısını dipnota bırakarak asıl konumuza geçiyorum.[3]
5G Virüs Platformu’nun künyesiyle başlayalım.
Karşımıza çıkan isimler şunlardır: Abdurrahman Dilipak, Muammer Karabulut, Ömer Çelen, Megan Müge Aliefendioğlu, Vedat Çalık.
Dilipak’ın duruşu malum. Onu ayrıca anlatmaya gerek yok sanırım.
Ömer Çelen, hukukçu. Salgın döneminde A Haber gibi kanallara çıktı. “Sosyal medya provokatörlerine soruşturma”, “Maske kullanımı zorunluluğu” gibi konularda konuşma yaptı.
Montreal’de yaşayan Megan Müge Aliefendioğlu, Dilipak’ın aksine Atatürkçü kişiliğiyle öne çıkıyor. Künye bilgisine göre, Kanada’da bu platformun temsilciliğini yapıyor.
İş insanı Vedat Çalık, koordinatörlük görevini üstleniyor. Zafer Partisi Kocaeli İl Başkanlığı yapmış, Ümit Özdağ tarafından görevden alınmış. Aynı zamanda kendisini “dünya vatandaşı” olarak tanımlıyor. Bir sonraki yazımızda daha ayrıntılı bahsedeceğiz.
Gelelim Muammer Karabulut’a. Bu yazının çıkış noktası o olacak.
Muammer Karabulut da Ergenekon’da yargılandı. Kendisi bunun “bedel”i olarak 26 Nisan 2023 tarihli mahkeme kararıyla 250 bin TL tazminat kazandı. O bedeli de herhalde Noel Baba üzerinden dünya barışına hizmet etmeye adamıştır.
Muammer Karabulut, Noel Baba Barış Konseyi’nin başkanlığını yapıyor. Noel Baba Barış Konseyi’nin resmi internet sitesi incelenince birçok ülkeden destekçisi varmış gibi görünüyor. Noel Baba Barış Konseyi’nin “Dünya Barışına Çağrı Etkinlikleri” 1991 yılında başladı. 1993 yılından itibaren her yıl farklı bir konu başlığıyla düzenlenen etkinliklerin ilk konu başlığı: “Dinlerarası Diyalog”.
İlk toplantıya birçok cemaatten ve bürokrasiden temsilciler katılırken Fener Rum Patrikhanesi’nden de Prof. Dr. Tona Papas’ın katıldığını not düşeyim. Karabulut’un “Laik Türkiye Cumhuriyeti’ni Patrikhane’ye mi Yıktıracaklar?” isimli bir kitabı olduğunu da hatırlatayım.
Şimdi gelelim esas ilginç bölüm olan “Barış Ödülü” bölümüne.
İlk ödül 1995 yılında Ivar Buterfas’a verilmiş. Holokost’tan sağ kurtulan Buterfas, dinlerarası diyaloga katkı sağladığı için bu ödülü almış. Buterfas aynı zamanda 2005 yılında bir iş adamına 12.000 avro değerinde 4000 çekiliş bileti sattığını da itiraf etmiş bir adam.
1997 yılındaki ödül, Habsburg ailesinden Otto Von Habsburg’a gitmiş. Kendisine ödül verilmesinin sebebi, imparatorluk varisi olmasına rağmen teokratik ve totaliter rejimlere karşı çıkmasıymış. Ayrıca kendisinin Avrupa Parlamentosu’nun kurulmasına öncülük ettiği de aynen yazılmış.
Şimdi ilginçliklere bakalım.
Muammer Karabulut, aylar önce Demir Yolculuk’ta yazdığım Chabad oluşumuna sık sık atıfta bulunan, küresel çeteyle ilgili bolca komplo teorilerine yer veren 5G Virüs Platformu’nda yazıyor. Kendisi de “küresel darbe” uzmanı olduğu için olsa gerek bu konularda yazıyor. Mesela yazdığı sitelerden biri de Haber Vaktim’dir.
Orada “Dilipak ‘Gerici ve Yobaz’” başlıklı bir yazı yazmış. Dilipak’la aynı sitede yazdığı için “çevre”sinden tepki aldığını yazan Karabulut aynen şunları söylüyor:
“Dilipak hakkında, ‘Atatürk’e küfür eden feslinin arkadaşı, cumhuriyet düşmanı, gerici, yobaz’ gibi onlarca ifade ile karşılaştım.”
Ve ardından bu gibi ithamlarda bulunanların kendisine Atatürkçü diyenler olduğunu, Dilipak’la birlikte kendisine ve Dilipak’a benzer sitemde bulunanlara karşı mücadele ettiğini anlatıyor.[4]
Karabulut’un “çevre”sindekilerin Atatürkçü olduklarını zannettiklerinden, kendilerine karşı verilen bu mücadeleden haberi var mı?
Galiba bir tek küresel darbecilere karşı değil, Türkiye’deki darbecilere karşı da mücadele veriyor olacak ki 2014 yılında TBMM İnsan Hakları Komisyonu’na dilekçe gönderiyor. Bu dilekçede de 17 Aralık ve Gezi’de CHP’nin darbe girişiminde bulunduğunu, paralel yapıyla hareket ettiğini iddia ediyor.
Ergenekon’u kimlerle kimlerin birlikte tezgahladığını ise yüce gönüllü barışçıl kişiliğinden olsa gerek anlayamamış (!). CHP’yi AKP’ye şikayet ediyor.[5]
Yazının sonunda bahsedeceğim köye doğru bir yol yapıyor aslında. Gezi’yi darbe girişimi olarak değerlendirirken İranlılara barış ödülü dağıtmak başka türlü açıklanamaz. Birazdan bunları da okuyacaksınız.
Karabulut, Dilipak’la olan ilişkisine “zıtların birliği” diyor. Meğer küresel çeteye karşı bir araya geliyorlarmış ama Noel Baba’nın verdiği ödüllere bakacak olursak bu ilişki daha çok zortların birliği gibi duruyor.
Zira…
Bir taraftan Holokost’tan sağ kurtulan Yahudi’ye ve teokrasiyle mücadele ettiği söylenen Habsburg’a ödül verilirken öte yandan Yahudilere soykırım yapılmadığı görüşünde olan, kadınların statlara girmesini sağlamaya çalışan Ahmedinejad’a karşı çıkıp aksi yönde fetva veren İranlı rejim yetkilisi Naser Makaram Şirazi’ye ödül veriliyor. Üstelik Şirazi’nin, Noel Baba Barış Köyü’ne ilk destek veren ülke olarak İran’ı açıkladığı bilgisini de not düşüyorlar.
“Noel Baba Barış Ödülü” alan isimlerden biri ise İran’ın dini lideri Hamaney.[6]
Şimdi gelelim küresel darbecilere karşı mücadele eden (!) Karabulut’un konseyinin bir diğer ödülüne.
Noel Baba Barış Ödülü, 2002 yılında Dünya Lions Kulüpler Birliği’ne gitmiş.
Dünya Lions Kulüpleri’nin Masonik bir yapı olduğunu belirtmeye gerek yok herhalde ama “Devlet, Simon’dan korkuyor mu?” diye paçozluk yapıp Lions’a ödül vermek zıtların değil, olsa olsa zortların birliği olur.
2005 yılında ödül alan isim, Papa Francis’in LGBT ile ilgili çalışmalarından dolayı ödül verdiği Jeannine Gramick olmuş. Kendisi hakkında sitede de bolca bilgi yer alıyor. Kişilerin tercihlerine asla müdahale edemeyiz, saygı duyarız. Ancak LGBT oluşumlarıyla hem bölücü terör örgütünün hem de Soros ve benzerlerinin ilişkisini Karabulut’un zıttı (!) Dilipak müsait bir zamanında zıt dostuna anlatıversin.
FETÖ ve Adnan Oktar da önüne gelene ödül veriyordu. Onların da rotaları sevgi, barış ve diyalog üzerineydi (!). Onlar da zıtların birliği palavrasıyla Masonları, Siyonistleri, cihatçıları herkesi kucaklıyorlardı; herkese sevgi dağıtıyorlardı.
Küresel çeteye karşı omuz omuza… Çok güzel. Bir barış ödülü de Rothschild’e gider mi gider.
Şimdi gelelim temsilciler meselesine. Yolculuğumuzun en güzel tarafı şimdi başlıyor. Kendinizi adeta bir hızlı trene binmiş gibi hissedeceksiniz.
Birçok temsilcisi olduğu bilgisi resmi sitede yer alsa da toplamda 6 temsilcinin iletişim bilgisi var. Bu temsilcilerin en dikkat çekeni Avustralya temsilcisi olduğu belirtilen Mrs. Bernadette Dimitrov’dur.
Size bu kadının iki ayrı kanalından “Noel Baba Barış Köyü”yle ilgili paylaşımın bağlantısını bu dipnotta vereceğim.[7]
Noel Baba Barış Köyü’ne bir sonraki yazıda geleceğim. İzlediğiniz videoyu bir fragman kabul edin. Sonra da kendinize böyle bir tanıtımla herhangi bir yerden ev alıp almayacağınızı sorun. 450 milyon dolarlık olduğu iddia edilen bir proje var ortada, “güya”.
Bayan Dimitrov, ABD’deki “Noel Baba Üniversitesi”nde yetişmiş. Üniversite dedikleri okul ise Noel Baba ve Noel Anne yetiştiriyor. Tabii ki makul ücretler karşılığında. Yine de çok samimi olan okul, “Herkese iş bulmak isteriz ama herkese iş garantisi veremeyiz.” diyor. Müşterilerine -pardon- öğrencilerine karşı vefa gösteriyor.
Noel Baba Üniversitesi’nin resmi internet sitesinde küçük çocuklara bağış da yapabiliyorsunuz tabii. Güveniyorsanız neden olmasın?
Mesela Muammer Karabulut da benzer bir bağış işine girişmiş ama tabii o burada da zıtların birliğine göre hareket etmeyi tercih etmiş. Kendi sitelerinde yer alan habere göre Noel Baba evi önce sanal ortamda onarılacakmış, bunun için de çocuklar bugün hayatta olmayan www.santaclausfoundation.org’a girip adam başı 2 dolar bağışlayarak bir tuğla satın alabilecekmiş.
Yukarıda bahsettiğim okulun sahibi ise ABD’nin ulusal Noel Baba’sı Tim Connaghan’dır. Kendisiyle ilgili bilgilerin yer aldığı bir bağlantıyı daha dipnota bırakıyorum.[9]
Bernadette de kendisine güzel bir iş bulmuşa benziyor. Bir temsilci olarak Noel Baba Barış Konseyi adına yaptığı tek bir şey var: Noel Baba Barış Köyü’nü tanıtmak. 2016-2017’de barış ödülünü alan Dimitrov’un özelliği dünya barışının çocuklarla geleceğine inanmak, bu amaçla çocuklar için çalışmakmış. Bilgi bu kadar!
Mason’undan Yahudi’sine ve uluslararası dolandırıcılara kadar ödül veren ve Antalya’da faaliyet gösteren Uluslararası Noel Baba Barış Konseyi’nin 29 Aralık 2011 tarihli olağan genel kurul toplantısında Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti’nde Noel Baba Barış Köyü’nün kurulmasına karar verildi. Yapılan genel kurulda Muammer Karabulut başkandı, yönetim kurulunda ise Papa Eftim’in torunu olarak bilinen Türk Ortodoks Patrikhanesi Basın Sözcüsü Sevgi Erenerol da yer alıyordu.
Şimdi şarabınızın ikinci yudumu ister Dilipak’la birlikte ilahi dinleyerek ister Haleluya dinleyerek yudumlayın. İlahi ve şarap olmaz demeyin, zıtların birliğiyle dinlerarası diyalog kurulursa simgesi de şarapla ilahi olur.
Noel Baba’nın bir türlü bitmeyen köy kurma macerası geliyor.
Coming soon.
[1] Lee McIntyre, “Hakikat-Sonrası”.
[2] McIntyre, a.g.e.
[3] https://www.indyturk.com/node/218156/sa%C4%9Flik/5g-ve-kovid-19-aras%C4%B1nda-ili%C5%9Fki-kuran-%C3%A7al%C4%B1%C5%9Fma-bilim-d%C3%BCnyas%C4%B1ndan-ald%C4%B1%C4%9F%C4%B1-sert, https://www.indyturk.com/node/171516/haber/dilipak-5g-fitnesine-kar%C5%9F%C4%B1-daha-%C3%A7ok-oksijen-gerek-o-da-kenevirde-var, https://www.indyturk.com/node/158556/sa%C4%9Flik/koronavir%C3%BCs%C3%BC-5g-teknolojisi-mi-yaratt%C4%B1-i%C5%9Fte-bilimin-verdi%C4%9Fi-cevaplar, https://www.indyturk.com/node/209186/bilim/bilim-insanlar%C4%B1-5g-teknolojisinin-sa%C4%9Fl%C4%B1%C4%9Fa-ne-kadar-zarar%C4%B1-oldu%C4%9Funu-a%C3%A7%C4%B1klad%C4%B1
[4] İlgili yazı: https://www.habervakti.com/dilipak-gerici-ve-yobaz
[5] https://www.haberturk.com/gundem/haber/946876-ergenekon-sanigindan-chpye-buyuk-suclama
[6] https://www.odatv.com/guncel/noel-baba-baris-konseyinden-hamaneyin-temsilcisine-takdir-151738
[7] https://www.youtube.com/watch?v=NmgAVWWxkpA, https://www.youtube.com/watch?v=wCE1x2Yxj-w
[8] https://www.stcpc.org/wp-content/uploads/2014/09/PTDC00186.jpg