Şeytanın iyi niyet elçilerinin konuşma günleri vardır. Şeytan buyurur, bu elçiler okyanus ötesindeki huzurlu yaşam şartlarını bırakarak memlekete gelir ve barış adına konuşurlar. Gerçi bugünün teknolojisiyle huzurlarından olmadan barış adına konuşabiliyorlar.
Her sene aynı zırvalar tekrarlanır durur. 8 milyon mülteciyi sınırlarını yok edip memlekete alan bir ülkeye faşist diyen zihniyetin, 24 Nisan’da aynı ülkeye “zehirli” dediğini görüyorum. Bir zihniyet asırlardır hiç mi değişmez? Hep mi nankör olur?
Bugün Türkiye’de birçok Ermeni var. Bunlar her vatandaş gibi haklara sahipler. Vekilleri var, kiliseleri var, gazeteleri var. Azerbaycan’da yaşayan normal Ermenileri geçtim kanunî oğru olan Ermeniler var! Ermenistan’da Türk yok. Dolayısıyla ne Türk camisi ne Türk vekili ne Türk gazetesi var.
Stephan Şamuyan diye biri 100 yıl önce Bakü’de Türkleri katletti. Bakü’ye heykeli dikildi.
“Türk kasabı” lakabıyla tanınan Monte Melkonyan diye biri Hocalı’da katliam yaptı, heykeli dikildi.
Talat Paşa’nın güya kesik başını ayaklar altına alan Ermeni canilerin heykelleri var.
Türk’e zarar vermiş kim varsa hepsinin heykelini diken, Ermenistan’dır.
Zehirli hava ise Türkiye’de… Öyle mi?
Garo Paylan, sözde Ermeni soykırımının tanınması için TBMM’ye yasa tasarısı verdi. Hâliyle Türk milleti bu duruma tepki gösterdi. “Göç sırasında meydana gelen vahim olaylar diyoruz, soykırım demiyoruz” diyenler, zekâ seviyeleri geri olduğu için “Garo Paylan yalnız değildir” diyerek ifşa oldular.
Garo Paylan da, “Soykırıma katılan isimlerin adları kamu kuruluşlarından kaldırılsın” diyor. Türkiye, Ermenistan’a toprak ve para bile verse Ermenistan’ın o terör abidesi heykelleri yıkmayacağını biliyoruz.
Kime, ne anlatıyorsunuz?
Şeytanın kulağına fısıldadığı iyi niyet elçileri barış getirmez, fitne getirir ve her zaman fitne getirmiştir.
Türkiye’deki Ermenilerin bir sorunu yoktur. “Ayrım var” diye diye psikolojik olarak bir toplumu bağlı olduğu yapıdan koparmaya çalışmaktan daha büyük faşizm, daha büyük bölücülük, daha büyük hainlik yoktur.
Artin Penik mezarından kalksa Garo Paylan’ın suratına tükürürdü.
Ne Artin Penik’i?
Hrant Dink, açıkça Kürtçü bölücüleri eleştirmiyor muydu? O dahi Paylan’ın suratına tükürürdü.
Gerçek arıyorsanız gerçek budur.